“22 YAŞINDA BİR GİTAR”

,Evet, fotoğrafını gördüğünüz bu gitar tam 22 yaşında. Bugün sizlere bu satırları yazabiliyor olmam belki onun sayesinde. Coşku ile başlayan, buruk devam eden ama gururla hala yol alabilen 22 yaşında bir klasik gitar. Müzik hep önemliydi benim için. Evde yalnız olduğum günlerde annemin kristal vazolarını kamera yerine koyup klipler çektiğimi hatırlıyorum yaşım 8-9.Anadolu Lisesi sınavlarına hazırlandığım ilkokul günlerimin en büyük hayaliydi bir şekilde org çalabilmek. Ve işin acı yönü bir orgum yoktu. Çok zordu o zaman bu cihazlara sahip olabilmek.Babamın sınavı kazanmam yönündeki bir motivasyon vaadi olmuştu bana org almak. Kazandım sınavı ve hiç unutmuyorum hafta içi bir akşamüstü annem, babam ve ben Sivas Caddesi üzerinde ki Ema Ticaret’e komşumuz Mustafa Varkara’nın dükkânına gidip (şimdiki Beğendik Market yanındaydı yeri) Yamaha marka bir org almıştık bana. Heyecandan günlerce uyuyamadığımı hatırlıyorum. Kulağımın her duyduğunu bir miktar uğraşarak çalabiliyordum. Rahmetli Kayahan’ın o dönemki kliplerinde arka tarafta org çalan Aslan yelesi gibi saçları olan günümüzün önemli müzik markası İskender Paydaş’ın hareketlerini takip ettiğimi hatırlıyorum. Ne mutluluktu. Bir dönem sonra bunun bana yetmediğini gitar çalmak istediğimi düşünmeye başladım dinlediğim müziklerin de etkisiyle. Aileme orgumu satıp gitar almak istediğimi birkaç kez teklif ettiğimde veto etmişlerdi konuyu. Ama hiç söz dinledi mi ki Nuri? Sene 1997, Grup Kargo Sevmek Zor Albümünü çıkarır. Kasetin A-2 şarkısı “Çünkü Çok Zor” benim gitar çalma hevesimi mecburiyete taşımıştı. Yeraltı çarşısında Çilem Video Plak, bir başka komşumuz Galip Bayer amca, getir ben alayım orgunu dedi, rahmetli arkadaşım Murat Bayer’in babasıydı. O dönemki para ile 400 Tl’ye, annemin öğlen gezmesinde olduğu bir gün gizlice götürüp sattım sınav kazanma hediyemi. Sıra gitar almaya gelmişti. Eski stadyum karşısında Kayseri’de müzikle ilgilenen herkesin hatırlayacağı Do Re Mi müzik evine gidip gitar almıştım, elimdeki paraya gitar almak için biriktirdiğim paraları da ekleyerek. Siyah olsun istiyordum, klasik gitar nedir akustik gitar nedir hiç bilmeden aldım bu gitarı. Eve heyecanla gelip birkaç gün sakladığımı ve sonra çekinerek aileme durumu anlattığımı hatırlıyorum. Beklediğimden daha düşük bir tepki vardı karşımda. Sıra çalmaya gelmişti ama ne mümkün? Ama bir yolu olmalıydı. Kurs almaya başladım (Şaban Hoca vardı Do Re Mi Müzik evinde, soyadını hatırlayamıyorum) ve 3 ders sürebildi bu eğitim. Vaktim yoktu, bir an evvel “Çünkü Çok Zor” u çalmalıydım. Şu an Mızıka Sanat evinin işletmecisi aile dostumuz sevgili kardeşim Buğra Yeğen ve o yılların ve hatta bu yılların en iyi dostu Güntaç Kocatürk temel akorları bir kâğıda yazıp elime tutuşturmuşlardı. 10 gün sürdü “Çünkü Çok Zor” u çalmam. Ve ardından beğenip çalmak istediğim o günlerin birçok şarkısı tabi ki. Kendime daha üst seviyede ve bu kez bilerek ama yine siyah bir gitar almam 1-2 yıl sürmüştü, bu kez Akustik. Sevdiğim şarkıları çalabilmenin daha fazlası ne olurdu ki? Sahne almak, konser vermek? 2000’li yıllar yeni geliyor, yaşadığın şehir Kayseri. Mümkün mü? Hayatın ilerleyen yılları ilk gitarım için dramatik bir hal almaya başlamıştı. Almıyordum elime artık, akustik gitarımı çalıyordum. Dolayısıyla gitar öğrenmek isteyen Gaziantep’te ki kuzenlerim için müthiş bir araçtı. 2000’den sonra onu hiç görmedim, kuzenlerim de müzikal ilgilerini sınırlı tutmuşlardı. Müzikle olan bağım bir süre sonra sadece müzik dinleme eylemi ile sınırlı kaldı. Hayatın bana dayatmaya çalıştıkları gitarımın birkaç yıl öncesine kadar bir bağ evinin gardırobu üstünde tozlar içinde yatmasına yol açtı. Sonra? Sonrasına birçoğunuz vakıfsınız. Başta Sevgili Erşan Oral ve Talat Hüsrevoğlu kardeşlerimle, Sevgili Savaş Somuncu Hocamızın çatısı altında çıktığımız yol 1,5 yılda 6 Single’a, 9 konsere yol açan bir döneme erişti. Bizim için hep yeri ayrı olan “Yoksun” ile ilk adım. Ve geldiğimiz noktada kendimi gitar çalmak zorunda hissettiren “Çünkü Çok Zor” şarkısının bestekârı, Grup Kargo’nun kurucusu sevgili Selim Öztürk ile birlikte çalışabilmenin ömürlük gururu. Hâsılı diyeceğim o ki, sizi siz yapan şeylerden vazgeçmeyin, ertelemeyin. Ölüm var ve zamanı, yeri belli değil. Hayal edin, emek verin, vazgeçmeyin işte.Kazananlar, emek verenler, mücadele edenler ve bunları ilk başta hayal ederek harekete geçenler olacaktır. İstisnası yoktur. İlk gitarım ne mi oldu? Teyzem geçen hafta ki Kayseri ziyaretinde getirdi bana onu tekrar. Artık müzik yapıyorsun ve bu senin için çok özel olmalı dedi. Bu yazıyı bana yazma ihtiyacı hissettirdiğine göre bu durum evet haklıydı. Baktığımda iyi ki hayal etmişim, iyi ki emek vermişim ki 8-9 yaşında kurduğum hayalleri gerçekleştirebildim diyorum. Bu yolda yanımda olan herkese varlığından ötürü bin minnet. Ve evet kendime, ruhuma, hayallerime, beni motive eden, yüreklendiren, cesaretimi körükleyen her bir detaya sonsuz teşekkürler… Bu yol nefes aldıkça devam eder… Bu hafta biraz kendi hikâyemi içeren bir yazı kaleme almak istedim, buraya kadar okuyabildiyseniz teşekkürlerimi sabrınıza sunuyor ve nihayetinde hoş görünüze sığınıyorum. * Yeni şarkımız stüdyoya girmek için bugünlerde hızlı hareket etmeye başladı. En kısa sürede hep birlikte kucaklamamızı diliyorum.

Müzisyen

Nuri savruk

instagram